Seni Seviyorum

“Bende seni seviyorum sevgilim” diyebilmek bile ne guzel bir lutufmus bize..Şu günlerde öyle dardayim ki bir anlayabilsen içimdeki derin ızdırapi..Herkes unutursun dedi ama gel gör hic de dedikleri gibi olmadı be sevdiğim. . BEN ARTIK GUNLERIMI SENİNLE BIRLIKTE OLACAGIMI ÜMİT EDEREK GEÇIRIYORUM VE BILIYORUM SEVGILIM O GUNLERDE GELECEK SANA SOZ VERIYORUM. Beni hala sevdiğini düşünüyorum , çünkü seni kalbimle seviyorum duygularımı bir kenara bıraktım.Sen de biliyorsun benim seni sevdiğimi. .ve sunu da bil benim guzel yureklim ben senin kiymetini en iyi boyle anladım. . Seni seviyorum günlerime isik olan karanlıklarimi aydinlatan adam.O guzel gozlerine doya doya bakacagim günlerin izindeyim beni merak etme sevdiğim. .yuregimde sen oldukca karanlikta kalmam yolumu kaybetmem.

Önemsiz Satırlar

Gökçeada sahiline güneş doğmuş, Denizden gelip senin saçlarında parıldıyor, Suskunsun, Dalga sesleri duyuluyor sadece sahilde… Kum tanelerini avuçlamışsın, Görüyorsun fakat hissedemiyorsun beni, Avucundan kum tanelerinin akıp gitmesine izin vermiyorsun, Yerini dolduramayacağını düşünüyorsun, Anılarım diyorsun, kıymetlilerim… Acı en çok hissettiğin duygu belki de bugüne kadar, Ya da ben öyle olduğuna inanmak niyetindeyim, Aşktır belki de senin bu hallerin… Onsuz olmaz diyorsun, sıkıyorsun ellerini, Benim tutmama izin vermiyorsun, Ama içten içe bakıyorsun bana, Diyorsun ki güneş gerçekten doğmuş mu? Fark ediyorsun, İyi ki doğdun diyorsun… o kadar, Kucaklayamıyorsun bile beni, Çünkü avuçlarında hala kum taneleri….. Yanlışlar yapıyorsun, kırılıyor kalbim… Merhameti, affetme duygusunu hatırlatıyorsun bana Aşk yerine…. Gittikçe tüketiyorsun beni farkında olmadan, Denizin gelgitlerine özeniyorsun, Bir varsın bir yoksun, Yoruyor, ağlatıyor, kızdırıyor, küçük çığlıklar attırıyorsun… Bir düğüm var ki boğazında, Yutamıyorsun, konuşamıyorsun da Söyleyemiyorsun beni sevmediğini, benim yanımda olmak, onu sevmek istiyorsun belki de, Artık anlıyorum ki, Ne desem boş ne yapsam olmaz, Çünkü sen hala bir çocuksun…..

Pişmanlık

Artık ne mektup yazmanı bekliyorum senden nede aramanı. Bundan sonra arasan da aramasan da,  mektup yazsan da yazmasan da,  beni sevsen de sevmesen de umurumda değil. Herkesin bir duygusal çöküntü dönemi vardır ya, işte tam böyle bir zamanda tanıdım seni ve çok hata yaptım tabi. Bana çok yanlış gelen konuşmalar yaptım. Benim sıfatıma hiç yakışmayacak davranışlar vs. vs.   Çünkü senin sevgin kör etmişti gözümü. İnsan birine aşık oldu mu onun eksikliklerini göremezmiş derler ya gerçekten doğruymuş. Ben senin bu kadar benden uzak olduğunu bu kadar farklı olduğunu göremedim.  En önemlisi bu kadar sevgisiz olduğunu göremedim. Söylediğin her söze inandım. Senin için hiç hayatımın kenarından dahi geçmeyecek insanlarla muhatap oldum, üstelik bile ve isteğe. Yeri geldi onların abuk konuşmalarını dinlemek zorunda  kaldım. Yeri geldi yalan söylemek zorunda kaldım.  Ne aptalmışım!!! Seninle birlikteyken, (tabi birliktelik denirse) benim için hayatını dahi feda edecek insanları kırdım, onları hayatımdan uzaklaştırmaya çalıştım, üzdüm, yeri geldi ağlattım. Ne aptalmışım!!! Ne için yaptım bunları? Hayatta kendinden başka hiç kimseyi düşünmeyen sevgisiz, duygusuz, kalpsiz biri insan için.  Neyse daha fazla söze gerek yok. Sona yaklaştığımıza göre, her ikimiz de verdiğimiz sözleri unutmazsak vede sınırımızı bilirsek (her anlamda) ikimiz de daha fazla kırılmayız. Çok az da olsa yaşadığımız güzel anların hatırına beni daha fazla üzme. Beni başkalarına daha fazla yalan söylemek zorunda bırakma….

Bu Satırlarım Sana Sevgili…

Bak sevgili bu satırlar sana… bu mektubumu okurken sakın üzülme kıyamam sana, zamanı geldi bak sonumuzun… her sevgili gibi bizimde ölümsüz kıldığımız bu aşk son buldu…  bu satırları yazarken ağlıyorum sen gülüyor arkadaşlarına gösteriyorsundur muhtemelen. hani derler ya film gibi aşk diye; işte tam ondan bizimkide sen bu aşkın başrol oyuncususun ya ben,, ben o filmin ayrılık şarkısıyım işte genelde vedalara giren bir şarkı…her hayalin aklıma geldiği zaman yeniden yıkılmak zorundamı bu beden , yeniden ölmek zorundamı he söylesene. ben aşığım sana anlatılmazki bu aşk bu duygular .. ifade edilemeyen tek gerçek benim aşkım !! seni öyle seviyorumki gel yeniden benim ol yeniden dirilsin bu benden …

Hoşgörü

Adını hoşgörü ve empati koyduğumuz bir tolere altında bir yaşam çizgisi vardır,kimilerine göre. Kolay, kolay kızmaz taşkınlık yapmaz, incitmez kendi sınırlarını çok iyi kontrol eder,yalandan,cimrilikten uzak durur. Elindekini paylaşır,açları doyurur  yoksullara el açar,eksilirmi elindekiler diye korkmaz.. Biz insanlar bu tip insanların bu davranışlarına ve yüz hatlarına bakıp aptal diye düşünürüz  yaşadığımız şu dünyanın koşullarında…Çünkü toplum öyle bir hale geldi ki düşene tekme atılan bir durum başlamıştır içimizde. Riyakarlıklar,sevgisizlikler ve sahte ilişkiler içinde tüm güzelliklerimizi ve elzemlerimizi yitirip geri alınamayacak kadar kötü bir duruma gelmiş hallerdeyiz. İşte bu aptallar diye baktıklarımız aslında kendi içlerinde yaşarlar zenginliklerini..Paylaştıkça vermenin zenginliğini ruhlarında hissederek. Abdal olmanın şahaserliğini taşırlar yüreklerinde. Ama biz onlara baktığımız da yüreklerinde ki hassasiyet ve haslığı görmeden göremeden aptal adını takıveririz. İşte bu aptallık ve abdallık arasındaki ince çizgidir ve bunu ancak iyi insanlar anlayabilirler elbette.. Dilerim hep bu iyilikler ve güzellikler pervane olur çevremizde..

O’ya Mektup

Eski ve eskimiyecek aşkım….. Burdan taşındığınız gün seni çok özledim

Beni Böyle Havalarda Terketme

Beni böyle havalarda terketme… Böyle havalar; sensin. Böyle havalar benim. Böyle havalar ikimiz…Karın uçuştuğu, rüzgarın savurduğu, bu şehrin beyazdan bir afet yeri olduğu günler…Başkalarına dert. Bize bayram…Ver elini hadi, uzanalım Bebek’e kahve içmeye.Yürürüz belki sonra becerebilirsek eğer, rüzgar ve tipiye inat. Kar taneleri kirpiklerimde,senin saçların hepten beyaza bürünmüş. Yüreğim hafif, yüreğim uçan balon. Gökyüzündeyim, bir Dilek fenerinin içinde. Uçuyorum umarsız. Kaybolacağımı bilmek bile korkutmuyor beni. Yanımda ol yeter.Tutuyorum elini sımsıkı, buza kesmiş parmakların bana sıcak. Elimizde bir kahve dükkanından alınma kağıttan sıcak çikolata bardakları. Dilimde sıcak çikolatanın tadı, gözlerimde yansıyan karın şavkı, içime akan- eline elma şekeri verilmiş çocuk bakışlı güzel gözlerin- Beni böyle havalarda terketme n’olur. Bu havalar bizim.. Bu dünya böyle havalarda bizim ancak, böyle zamansız- hesapsız-yarınsız, kar eceleriyle arkadaş olmuşuz mutluyuz. Alis bile Harikalar Diyarından bak, el sallıyor bize… Öyle bir hava ki bugün, herşey mümkün, sen hayal et yeter. Yanındayım bak. Zihninden geçen bir harf, bir isim kadar yakınım sana, adımı çağır, yanındayim bak. Kar yağmış, sulh olmuş, kalabalıklar kaybolmuş. Bu şehir sana- bana- aşka tanık. Karda bıraktığımız ayak izlerimiz bizden razı, peşimizdeler gizliden… Ayrılığı başka bir mevsime, başka bir yıla bırak. Mesela 2099a bırak. Beni böyle havalarda terketme n’olur!

* Çok Bilen Kadın

Canım Eşim

Gözlerine baktıgımda kendimi buldugum, ellerini tuttugumda dünyadan koptugum, hergünün tamamında aklımı işgal eden, kalbimin her bir atışında yanlız bırakmayan, hayallerimin tamamı kaplayan MÜKEMMEL BİRİSİN SEN…….. İyiki varsın iyiki benimsin iyiki yüreğimdesin SENİ ÇOK SEVİYORUM. Seni bekleyen seni özleyen  KARIN……………….                                                                                                                                                                                                                                                                    Şuan canım eşim cezaevinde. Onu, hasretini sevgisini yuvasını o gelene kadar ayakta tutmak benim boynumun borcudur. O, bana eşden daha fazlası oldu bu dünyada. Benim sevgim onun  nefesi olsun Allahım…

İmkansızım

Sevdiğim,hayatımın erkeği,ve imkansızım… Sen benim baktıkça doyamadığım sevdiğimsin.  Baktıkça bakasım geliyor sana. Biliyorum şimdi diyeceksin bana, “sen bitirdin neden bunları söylüyorsun” diye. Evet bitirdim,bitirdim çünkü imkansızsın be canım, olmuyordu; tepkileri sen de biliyordun. Yapamıyorduk, iki lafımızdan biri kavgaydı. Şimdi soracaksın bana hiç mi zor gelmedi bana elveda demek ? diye. zor gelmez olur mu ? canımdan canım gitti,yüreğim acıdı, kalbimle karnım arasında bir acı ve bir düğümlenme oldu.  2 yıl oldu ayrılalı ve öncesi de var tabi. sana duyduğum aşk, günden güne azalacağına artıyor sanki.. Zaman geçtikçe unutuluyor derler ya hani öyle değilmiş işte, zaman yokluğunu alıştırıyor ama acın ilk gün ki gibi duruyor … Peki sen yakışıklım hiç mi özlemedin prensesini, hiç mi kokumu duymak istemedin,hiç mi doyasıya sarılmak istemedin neden bana hiç geri dönmedin acı çektiğimi görmek mi istedin ? Bak gördün işte ben kıvranıyorum acıdan içim yanıyor peki ya sen acıyor mu kalbin burkuluyor mu için fotoğraflarıma baktıkça sızlıyor mu için benim sızlıyor yakışıklım…    Söyle bana neyin gururu bu neden hala sesini duyamıyorum. seni unutmamdan korkuyorum lütfen yakışıklım seni unutmama izin verme … BEN ÖZLÜYORUM SENİ, SEN DE ÖZLÜYOR MUSUN BENİ ?