Enesime

Enes, biliyorum bana kızgın ve kırgınsın. Sana karşı yaptığım hatada çok yanlış. Özür dilerim. Seni kırmamalıydım. Haklısın. Hem de sonuna kadar haklısın. Pişman olduğumu her ne kadar dile getirsem de sanırım fayda etmiyor. Ama önemli olan yaptığın hatayı anlamak değil miydi ? Her seferinde sana karşı sessiz kalıyorum. En çokta ne üzüyor biliyor musun ? Gülüşlerini kaybetmek, bakışını.. Özür dilerim. Böyle olmamalıydı. Sana karşı ne sevgimi koruyabildim ne de bana güvenini. Defalarca kırdım üzdüm. Ama artık yapmayacağım. Seni tekrar kazanmaya çalışırken kaybetmek istemiyorum. Hani dedin ya “Gitme” diye aslında ben bu sözü bile haketmiyorum. Farkındayım. Saat 05.42 uyuyamıyorum. Uykum bana çok zor geliyor. Daralıyorum. Sıkılıyorum. Böyle olmak istemiyorum. Beni düşününce aklına bunların gelmesini istemiyorum. Unutturmak istiyorum. Zaman ilaç derler ya öyle gerçekten. Ben sana zaman veriyorum. Sen nasıl istersen öyle olsun. Ama beni anla olur mu? “Gitme” yanımda kal. Seni çok seviyorum.

Sonsuz sevdiğim

Hayatta mutluluğu iliklerime kadar hissettiğim sevdiğim. Her zaman olduğu gibi benim yüzümden yine ayrilik oldu. Ben sevmeyi bilmez iken sende gördüm. Mutsuz olan hayatımda seninle mutlu oldum. Sorunlarla boğuşmama rağmen sen güneş gibi doğdun hayatıma. Seni sevmekten korktum. Çok sevdim ama sonuna kadar gidemedim. Hep sen yaklaştikça güvensizliğimle geri çekildim. Yanındayken dediğin gibi ben ben oluyorum. Hayatta istedigim tek şey karım olman, çocuklarımızın annesi olman. İlk defa hissettim ben aile olmayı. Sen beni koşulsuz kabullendin. Seninle yaşam kurmak istediğimiz yuvamıza baktık, hayaller kurduk gökyüzünün altinda, ben seni  az çok mutlu etmişimdir ama sen benim dünyanın en şanslı erkeği olmama vesile oldun ve herşeyi elime yüzüme bulaştırdım ve artık sonsuza kadar yoksun. Her yerde senin hayalin, gittiğim yollarda, işyerimde,  evde, lokantada, alisveris merkezinde. Sen merkez oldun dünyama. Değeri var mı bilmiyorum ama seni çok seviyorum. Bu dünyada olmadi beceremedim ama, ahirette beni bul olurmu. Yol göster sonsuza dek birbirimizin olalim aşkim. Seni seviyorum Niluferim

Uğur Böceği

Evet dev sevgilim. Hani biz bugün ayrıldık ya, sen soğuttun dedin ya, bittimi sanıyosun sahiden? Aklından gidermi gülüşüm, masum bakışım, söylesene. Ben seni çok sevdim evet, kaybettim seni ama sen geldin yine tam hayatım oldun derken gittin bana acı bıraktın. Ben ilk defa böyle oldum. Birini günlerce aklımdan çıkaramadım. Yapamadım, sen olmayınca olmuyor işte yapamıyorum. Gülemiyorum evet, kıskançlığımdan deliriyorum, özlediğimden belki böyleyim. Sürekli kavga ediyoruz ama tam anlamıyla o zaman daha uzun konuşuyoruz. Trip atınca daha çok mesaj atıyosun hep ondan. Ben seni hala seviyorum. Evet unutamam ama sensiz yaşamaya alışmam lazım uğurum. Sen gittin başka biriyle olucaksın ve ben buna nasıl dayanırım bilmiyorum. Evet özgürlüğü aldım ama seni kaybettim. Belki beni anlar gelirsin. Beni azıcık tanıyosan nasıl bir kız olduğumu bilirsin. Herkes duysun, ben onu çok seviyorum. Her zerresine aşığım. Uğur böceğim . Hadi kalk gel yine, beni deliye çeviren ol, beni güldür, çok sevme hep sev.

Pişmanlıklarla Dolu Bir Hayat

Hayat ne demek, kime güvenmeliyim, ne yapmalıyım, karşıma çıkan kişi doğru birisimi derken yanımdan hışımla geçti hayat, tutamadım. Arkakasından koşmaya bile cesaret edemedim. Sevdim,  sevildim. Nefret edildim, imrenildim, küçük görüldüm yani acı tatlı birçok şey yaşadım ama etrafıma şöyle bir bakıyorumda yalnızlığın kalabalığından başka hiçbirşey yok. Mektup arkadaşını bile internetten arar bir duruma gelmişiz. Whatsapp denilen şeyle başlayan aşklar dostluklar gördüm ya.. Her şey bu kadar basitmi. İnsanlar bu kadar çabukmu elde ediliyor. Aşk, dostluk, arkadaşlık bu kadar çabukmu kazanılıyor. Karşısındaki insan için hayatını tehlikeye attıktan sonra anca dostum diyen insanlar hatırlıyorum hayal meyal geliyor gözümün önüne. O insanlardan istiyorum, hangi dolabın tozlu rafındaysanız inin allah aşkına. Köleniz olmaya hazırım, büyük yürekli saygıdeğer insanlar. O kadar ucuz ki insan hayatı, artık siz bile inanamazsınız. Bize bi gezginin tavsiyesi arkadaşlar; kafanızı ekrandan biraz kaldırın, hayata, dışarıya, insanlara bakın. İnsan evladı dediğimiz birinin çöpü sokağa attığını ve bir köpeğin o çöpü alıp çöp kutusuna attığını gördü bu gözler. Kendi değerinizi düşürmeyin. Karakterde, fikirde, akılda bedava bu dünyada..

Kır Papatyam’a

Cennet Kokulum’a. Lise sondaydım hani, ilk defa sevebilecek en olgun yaşta. Aşkının kör ettiği kalbi taşıma uğraşında. Bakıyordum gözlerine; Kapkaraydılar, zeytin karası. O ne muhteşem bir edaydı gösterişsiz duruşunda. Gülüyordun ya hani; O küçücük tebessümün, bana göre en büyük kahkahasıydı ömrümün. İnsan bu kadar sevdirebilir miydi kendini. Çok istedim senle oturup konuşmak, ama mizacın farklıydı bir kere; Ya kırarsam onu korkusu hüküm sürdü yürek hapishanesinde. Sonra okul bitti. Her güzel şeyin bir sonu olur misali gözlerinin ırama korkusu saplandı bıçak gibi kalbime .Sadece 2 gün geçti ve farkına vardım yoktun artık. Söyleyememiştim: ‘Mehatap’ım seni çok seviyorum diye haykıramamıştım. Sonra düşündümde; anca hayal kurarsın hakan sen dedim. Bir dakika ya, hayal olamazdı bu. Seviyordum ki ben seni. Mesafeler engel değildi ki aşkıma. Uzaktan sevecektim artık seni. Sendin yıllardır hayatıma tek heyecan katan. Gözlerindi sımsıcak tebessümündü. Seviyordum seni hoş halen daha seviyorum ya. Aradan 2 yıl geçti. Sonra öğrendim ki mehtabım üniversiteye gitmiş. Nasıl sevindim nasıl, kendim gitsem bu kadar sevinmezdim. Senle ilgili bi haber bile beni deli etmişti. Sonuçta tek gördüğüm,hissettiğim yer seni, günlüğümdü. Sayfalarındaki özlem, aşk, acıydı seni bana hep hatırlatan. Yazdığım şiirlerin mısralarında dolaştın hep. Gözümden akan 1-2 damla yaş oldun kimi zaman ama ağlamadım. Çünkü seni kaybetmedim ki ben sadece uzaktaydın. Ama gelecektin. Avutuyordum belki kendimi ama inanınıyordum ve o inancımı asla kaybetmedim. Hep sevdim seni, şarkılarda şiirlerde konustuk hep. Okulun bitmiş atanmışsın. Konyanın hadim ilçesine bağlı eşenler köyünün orta okuluna. Ellerim klavyenin tuşlarına kırasıya vuruyordu.O kadar sevinmiştim ki….Allahım demiştim zamanında, onu o kadar sev ki hep mutlu olsun, istediği herşey olsun asla üzülmesin. Ben onun acılarını günahlarını hem dünyada hem ahirette çekmeye razıyım. Dualarım hep senin içindi. Ama 6 yılın pişmanlığına ragmen yine yapamıyordum. Açamıyordum kalbimin kapılarını sana gel seninim diyemiyordum. Saçmalama lan diyordum bazen, sen onun güzelliğini karşılayacak kadar var mısın da açılıyosun boşa kürek çekme diyordum. Sonra bir gün tüm cesaretimi topladım Mehtap Karaçan yazıverdim facebook’a. Yeter ne olursa olsun artık onu kimse benden fazla sevemez, ona kimse hakettiği değeri benim gibi veremez dedim. Ve şimdi sana bir selam vermeye bile korkuyorum , ya reddederse ya kızarsa diyorum. Acaba sana açılabilecek miyim inan bende bilmiyorum …Mehtabıma

Gülüşünden Öptüğüm

Her yerde seni görmek, bakışlarımdaki donukluk, zamansız dalıp gitmelerim, senin varlığın fikrinin zihnimi öyle meşgul etmesi ki hayalini bile kuramamam, beni kuşatan yalnızlık, arkada çalan müzik, olmayan ama hiç aklımdan çıkmayan ve her daim beni çağıran uçurum sesin, kuş olup uçma fikri, hayalim, hayallerim, hayat ve onun imkansızlığı, çıldırmak, boğazımdaki düğüm, içimdeki burukluk, gönlümdeki kırıklık, mahcubiyet ve hicab, imkansızlıklara götüren sözler, hayaller, hayallerim, bekleyişim ve gelmeyişin, hiçbir şey demeyen bir yaşamın umursamadan akışı, haberim, habersizliğim, bîhaberliğin, sınırsız yaylalarda gezinmeye alışkın aklımın sabitliği tek noktada, ellerin, gözlerin, yaralarım yaralandığım, gözümün feri, gözümün nuru, senin yokluğun, mahpusluk, yaftasızlık, ışıksızlık ne kadar zor! artık ağlamıyorum.

Hoşgeldin Gülüm

Hoşgeldin gülüm. Bu şarkıyı dinlemiştik ilk seninle ve sen bana gülüm demiştin. Nasıl güzel gülüyorsun, gözlerin çok güzel demiştin. Şimdi noldu gülmem çirkinleşti, gözlerim senden başkasını görmez oldu. Ben seni her halinle sevdim. Keşke benim seni sevdigim kadar sende sevsen beni. Ne bileyim biraz ilglensen benle. Şu anda sana o kadar ihtiyacım varki, sarılmana, sesine, beni ağlatmana bile. O aptalca şakalarına bile razıyım, nolursun bi msj at yada ara. Hiç bu kadar kötü olmamamıştım. Biri için hiç ağlayacagım gelmezdi aklıma. Nolursun gülüm, bana tekrar gülüm demeni özledim. Sarılmanı, gülmeni. Ben seni çok özledim bitanem.