Çocuk Gibi

Yine kızıl-karanlık bir geceye daha dönüyor gündüzüm. Yine bir kulak, bir göz telefonda beklemeler ve yine umutsuzluklar , yine gözyaşları. Bir gün gözlerimi açsam da tüm zihnim, hafızam resetlenmiş olsa keşke diyorum. Tüm geçmişim, hayatım, isteyip de yaşayamadıklarım, istemesem de yaşamak zorunda kaldıklarım, pişmanlıklarım, eşim-dostum, çocuğum, akrabalarım, arkadaşlarım….. her şeyi ama her şeyi unutmuş olsam. Hiç birini tanımasam, tanıyamasam. Onlar da beni tanımasa. Bir tek sen kalsan hayatımda tanıdığım ve beni tanıyan.  Hiç korkmadan yürüsek el ele Tunalı’nın dar sokaklarında. Sen bana yılın ilk çıkan dondurmasından alsan yine ve benim de ilk ısırışta dişlerim kamaşsa, gözlerim dolsa çocuk gibi. Sonra birden yağmur bastırsa.  Nisan yağmurunda ıslansak sırılsıklam, iliklerimize kadar ve her zamanki balıkçının kırık-dökük tentesinin altına sığınsak. Yağan yağmuru izlerken gözlerimiz, tek haneli evimize gidip içeceğimiz sıcak çayı düşlesek birbirimizden habersiz. Sen bana yine beni sevdiğini söylesen, ben de utana sıkıla da olsa “Ben de seni . . . . . . ‘im” diyebilsem.

Ahhhh..ahh.. yine kızıl-karanlık bir geceye daha dönüyor gündüzüm. Ya rabbim! senin hükmüne sual olunmaz ama bu bir sınavsa eğer ben bunca yıldır 100 üzerinden 10  da mı alamadım? Daha kaç yedi yıllar geçmeli 100’e tamamlamak için? Yoksa bir ömür mü?

0 replies

Leave a Reply

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *