Elvada

Mutlaka bir yerden başlamak gerekirdi şuan sade içindekilerini dökmek istediğim için imla kurallarına uymayacağım noktasız  virgülsüz bir mektup yazmak niyetim. Kendisinin hiç bir zaman okuyamıyamayacağı  bir mektup bundan öncede birçok şey yazdım her yazdığımı bir ayıpmış gibi ya sildim ya yırtıp attım. bu sefer tanımadığım insanların okuma ihtimali olmasıyla birlikde birazda içimi rahatlatmak niyetiyle oturdum klavye başına.   Bundan yaklaşık yedi sene önce idi hala gülüşünü hatırlıyorum benzersiz yada bana öyle geliyor. Hani filmlerde cennete giren bir ruhu pırıl pırıl parlayan bir güneş eşliğinde altın kapıya doğru beyazlar içinde uçar ya çalıntı yapmış gibi görünmeyeyim sadece ifadeyi kuvvetlendirmek için belirtim;) güldüğü zaman o anı yaşardım. Can Yücel yazmış ya mutlu olduğun kadar yaşarsın benim iki buçuk sene sürdü yaşamım. ama her defasında hayatlarımız yollarımız bir şekilde kesişti. Ki ben her defasında benden vazgeçeceğini bile bile kapıldım yalanına tek zaafım oldu artık. neden bu oyunu oynadığımı bende bilmiyorum inancımı onun üzerine kurmuştum yani tanrı varsa gerçekten bueni aciz kuluna oynadığı bu onu hiç bir zaman anlamadım gösteripde vermemek geyiğinin halbuki en iyisi tanrı yapıyormuş. biraz kendisinden bahsedeyim bana göre olan kısmını. teni ne dokunmak hani buz gibi suyun altına birden girersin nefes alamazsın ama suyun altında kaldıkça soğukluğu hiisederisin ve sıcaklıktan korkmaya başlamış olursun kırmızı bataryayı çevirmek istemezsin ya  onun gibi birşey dokunma ona. Kokusunu çok tanıdıkdır sana bazen yolda yürürken ansızın burnuna gelir ne derin bir nefes alırsın gözünü kapatırsın açtığında onun oarada olmadığını bile ble sapıkmış gibi etrafındaki insaların yüzlerine bakarsın onu görme umuduyla. Onunla konuşmak tüm perdeleri kapatıp mum ışığında halıya yatıp tanrının sana seslenmesi gibi yani bir din bildirimi gibi sadece senin tapacağın . Onu öpmek uykunda sessizce ölmek gibi yüzünde çocuksu bir gülücük gibi çocuğun o çok istediğin kırmızı otomobile yada pembe elbiseli sarışın bebeye ellerine alması gibi. Ona sarılmak tek vucut ola bilmek iki bedenin aynı aynı anda hareket etmesi göçmen kuşların uyum içinde sürüden ayrılmadan uçması gibi. Bugün onun doğum günü kutlayamadığım beşinci doğum günü mutlu yıllar Ruhum mutlu yıllar hayallerim.