Mutluluk Olsun

Hayatın bütün ağırlığı çöktü üstüme bu aralar yine. Ne çalacak bir kapı, ne de dertleşecek bir dost var… İçimde deriiiiinnnn bir boşluk… Hiç bir zaman doldurulamayacak bir boşluk… Bazen geçmişe dönüp bakıyorum, düşünüyorum uzun uzun… Çocukluğum, gençliğim geçiyor gözümün önünden bir film şeridi gibi.. Ve o zaman anlıyorum ki, ana-babanın açmış olduğu yara hiç bir zaman kapanmıyor. Ve yine anlıyorum ki, sevgi deposu boş büyüyen bir çocuk hiç bir zaman mutlu olamıyor, sevilmeye doyamıyor. Hayata tutanamayıp ölenleri saymazsak, kalabalık bir ailenin onuncu ve son çocuğuydum. Bana sıra gelene kadar ne sevgi kailmıştı, ne duygu sanırım. Babamın beni hiç sevdiğini hatırlamıyorum. Belki seviyordu da hissettirmiyordu bilmiyorum. Anam ise babamın işlettiği mahalle bakkalı ile ev arasında mekik dokur, bakkal ve ev işinden artan zamanlarda da (ki çoğu kez zaman artmazdı) bizimle ilgilenmeye çalışırdı. Hepimizi çok sever, üstümüze titrer, elinden geldiğince zaman ayırmaya çalışır,  ancak hiç bir zaman yetişemezdi hepimize.   Ama o da bizim zamanımızda  çok katı olarak uygulanan ataerkil toplum kuralları çerçevesinde büyüttü hepimizi. Ben de ailenin son çocuğu olarak bundan nasibimi çok ciddi bir şekilde aldım. Sözde çok üstüne titreyerek, çok sevilerek, korunarak, şımartılarak büyütüldüm. Ama ben bunu hiç bir zaman hissetmedim.  Bu yüzden sevgi depolarım boş kaldı hep bana göre. Hep sevilmek istedim, sevildikçe daha çok sevilmek, daha çok sevilmek.  Sevildim de.. Evet çok sevildim, çok sevdim. Fakat hiç biri anne ve babamın boş bıraktığı sevgi depolarımı dolduramadı, dolduramaz da.. Buradan duyarlı anne- babalara sesleniyorum.. Çocuğunuzun cebini değil, yüreğini doldurun sevginizle.. Öyle çok sevin, öyle çok sevin ki .. ömrünün sonuna kadar sevgi depoları hep dolu olsun..  Ve bunun yanı sıra illa ki ve illa ki MUTLULUK OLSUN…

0 replies

Leave a Reply

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *