Son

“SON” …Ben “son” u böyle bilmezdim, Baharla başlardı benim hikâyelerim… Önce yeşillenirdi her şey, Renkleri seyrederdim lalelerde. Hırçınlıklarım denizden, gözyaşlarım yağmurdan gelirdi. Sevilirdi değişken ruhum, Ben de severdim her şeyi, kim, ne demeden…. Yakardı beyazlığımı kavurucu güneş, İşte o zaman anlardım ki, yakındır “son “un bahara gelmesi.. Düşen ilk yaprakla üşümeye başlardı eller, çıplak kalırdı sonunda…   Ben “son” u böyle bilmezdim, Ağır ağır yaklaşırdı bana hep. İlk önce bir meltem gibi fısıldardı kulağıma, Sonra lodos gibi sert sıcaklığını hissederdim… Sersemletirdi beni. Öfkemi, üzüntümü anlamazdım. Poyraz soğuğu kaplardı tüm kalbimi en son, Yalnızlığım geri dönerdi bana….   Ben “son” u böyle bilmezdim. Farklıydı bu “son ”un yaşanmışlıkları…. Ne bir ses duydum, ne de bir gelen gördüm… Ne bir renk gördüm, ne de zindan gibi karanlıklarda kaldım, Ne bir tat aldım, ne de zehir içtim, Ne coştu yüreğim denizlerde, ne de limandaki gemiler gibi sakindim, Sanırım bu sefer;   Ne başlangıcını anlayabildim ne de  “SON ”unu görebildim….

0 replies

Leave a Reply

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *